Thursday 5 April 2007

10 Günde yaşanan hadiseler.

Başarıya yaklaştığını hissettiren her işaret,insanı çok ama çok mutlu ediyor gerçekten.İster inanın,ister inanmayın hayatımda saniye nin bile yavaş kaldığı nefes aralarında değişiklikler yaşıyorum.Öncelikle eskisi kadar sık yazamamamdan dolayı en başta kendimden sonra eğer umurunuzdaysa(!) sizlerden özür dilerim.Ama fakat dediğim gibi son dönemde yaşamım o kadar hareketli ki bazen benim bile bu hızdan başım dönüyor.

Geçen hafta sonu,açık öğretim sınavları vardı.Cumartesi günü sınava yarım saat kala,tam konsantre olmuşken,iş le alakalı çok önemli bir problem ceptelefonum sayesinde bana aksetti.Bazen şu lanet telefonu taşıdığım için peşi sıra küfür yağdırıyorum,fakat işinin önemli bir zamanını telefon,e-mail,skype ve mesengerlar aracılığıyla telekominikasyon çılgınlığı sayesinde yürüten bir adam olarak sanırım buna hakkım yok!Herneyse sınava 30dk kala başlayan ve 2 dakka kalaya kadar devam eden telefon trafiğinden ve konuşulan toplam 3 milletten insanın karmaşasından sonra sınava girdim.Sınavdan çıkdığımda inanın kafamda sınavla ilgili hiç bir şey yoktu.Hatta arkadaşlar soru sorduğunda,öyle bir soru varmıydı ki diye sormuşluğum var!Yani işin özünde sanırım sınav pek başarılı değildi.Fakat şuna dikkat ettim aldığın sorumluluk ne kadar artıyorsa bir öncekinden o kadar fedaarlık yapıyorsun!

Yazının en başında yazdığım'başrıya yaklaştığımı hissettiren işaretler'i ' bu günlerde iyice hissetmeye başladım.Efendim yüzüm kızararak söylüyorum,işe girişimin 5. ayında toplam 2 kez yeniden konumlandırma aldım ve bu ay başındaaa maaşıma zam yapıldı.Bunu buraya yazarken ne kadar zorlandığımı ifade etmeliyim,çünkü genelde maaşından konuşmak halkımızca görgüsüzlük olarak kabul edilir ama konseptin ana fikri olarak'Gördüğün şeyler gerçekmi'sorusuna koskocaman bir 'HAYIR' cevabu veren insanlara hitap ettiğimi düşünürsek bu zam havadisini vermek hiç de görgüsüzlük değil bence...5 ayda 2 konumlandırma ve 1 zam bence baya bir başarı göstergesi!En azından doğru yolda olduğuma bir işaret bence...

Geceleyin yatağınıza başınızı koyduğunuzda çoğunuz gündelik dertleri yada hadiseleri düşünüyorsunuzdur heralde.Fakat ben neredeyse yarım yıldır tek bir anı düşünerek uyuyorum! öyleki artık kişisel bir hırs,nihai bir tatmin oldu benim için.Üstelik o şahsiyet üzerine bütün hissiyatımı kaybetmişken sadece hadiselere değer vermem sanırım bana yeni bir kişisel yol haritası olarak geri döndüğünün,bir göstergesi.

Bu hafta gelişen diğer bir olay türkiyede tanına bir yelken yarış takımının üstü kapalı bir şekilde bizimle yarışırmısın demesiydi(!) Bundan 6 ay öncesinde bu soruya daha cümle tamamlanmadan evet diyecek olan ben İşsel sorunlar yüzünden kabul etmeme gerzekliğini(!) apaçık gösterdim maalesef.Dediğim gibi,amaçlar için sorumluluk,sorumlulukların için bir önceki sorumluluklarından vazgeçmen gerekiyor maalesef...

Bütün bu yoğun haller arasında hüzünlü dakikalar da yaşanmıyor değil tabiki,En samimi dostlarımdan 2 si,Nisan'ın 10 unda askere gidiyor Işık üniversitesinden beri 7 yıllık dostum Emre ve çok kısa zaman da çok büyük bir dostluk kurduğumuza inandığım DAKSAR dan Murat kardeşim, vatanı kurtarmak(!) için askere gidecekler.Başlı başına bir yazı hikayesi olarak gördüğüm bu konu'yu ayın 10'u gibi yazmayı planlıyorum.nede olsa onların sivil olarak geçirecekleri son günün akşamında eminim ki baya bir duygusal anlar yaşıyacağız beraber.

Aslında sadece yazmak için yazdığım bir yazı olduğu için,bu yazıdan pek keyif almadığımı itiraf etmeliyim.Fakat günün sonunda yapmam gereken o kadar çok şey olduğunu fark edince,buraya yazı yazmak dahil yaptığım birçok şeye de hayret ediyorum.O yüzden bu dönemlerde beni mazur göreceksiniz arkadaşlar.

1 ayda 500'ü aşkın ziyaretçi alan bir blog un sahibi olarak,üstelik blog unda resim,müzik yada video yayınlamamasına rağmen 500 insanın sadece yazı okumak için girdiği bir blog sahibi olarak sizlere daha güzel yazılar yazmak sorumluluğu hisseder oldum ki sayenizde bu sorumlulukda baya canımı sıkıyor!

No comments: