Thursday 1 March 2007

karagöz le hacivat niye öldü?

Aslında bu yazıyı bugün yazmayı 2-3 gündür planlıyordum.Kafamda okadar çok düşünce,o kadar çok fikir ve duygu var ki yazmak zorunda hissediyordum kendimi.Hatta bu gün işteyken bile akşam yazıcağım yazıyı planlamaya başlamıştım ki normalde iş sırasında başka birşey düşünmem, Akşam Seyrettiğim ve bence son yılların en güzel türk filmlerinden biri olan 'karagöz le hacivat neden öldü?' adlı film bu akşam yazmayı planladığım bütün fikirleri ertelememe sebep oldu.

Karagöz le Hacivat neden öldü?

Karagöz le hacivat,kimi zaman bilerek,kimi zamanda bilmeden yaptıkları espirilerle ve özellikle bu mizahın gücünün toplumda ki çarpıklıkladan,yalandan,hileden,sahtekarlıklardan,dolandan yada haksızlıklardan almalarıyla öne çıkan 2 komik kahraman.Filmde anlatılan dan gerçekten çok etkilendim.Çünkü bende karagöz le hacivat gibi bu gerçekleri sivri dilimle söylememden dolayı müzdarip'im...

Ben hayatım boyunca olduğum gibi görünmeyi seçtim,hayatım boyunca da her kim olursa olsun,bu nahoş hareketleri yapan insanların suratlarına bunu söyledim.Tamam bundan dolayı çok kaybettim ama, napim ben böyleyim...

Örneğin etrafımda,aslında söyledikleri gibi olmayan insanlar vardı.Bu insanlar ki,olmadıkları biri gibi davranır ve onlar gibi yaşamaya çalışırlardı.Öyle ki kendileri daha merdivenin ilk basamağına adım atmaya hazırlanırken merdiveni yarılamış insanlarla dalga geçer onları eleştirme ukalalıklarını hiç eksik etmezlerdi.Ben bunlara ne zaman bu huylarından vaz geçmelerini söylesem bana bozulurlardı.Ama bende de suç var! biliyorum...
Ben eğer onlar gibi gitmediğim yere gittim deseydim,kazanmadığım parayı kazandım,almadığım şeyi aldım,yapmadığım işi yaptım deseydim.Yada yapamıyacağım şeyleri söyleseydim hesapsızca.Kısacası bende olmadığım gibi olmaya çalışsaydım şimdi hala yanımda olurlardı ama dedim ya maalesef ben böyleyim.

Bugün bütün yazımı değiştirmemim sebebi sadece izlediğim o şahane film değil di tabi ki.Koskoca bir yazıyı çöpe atmamın en önemli sebebi,bu akşam bana yazılan 6-7 kelime;üstelik gerçekten artık benim için önemi olmayan 6-7 kelime Önceleri içim bir sızladı bu kelimeleri duyunca ama sonra dedimki 'ucuz atlatmışız' daha sonra düşündüm ve dedim ki'çok şükür' hatta daha da düşününce istem dışı dedim ki 'ALLAHTAN!!!'

Çünkü ben özümde sıfat olayına karşıyken (bununla ilgili bir yazımı okuyabilirsiniz aşağıda),Hayatta tek amacı sıfat olan insanlarla beraber olamam.Heleki o insanlar hayatları boyunca hep olmadıkları biri gibi olmaya çalışırken! bunlar o kadar vahim durumdalarki hep yapmadıkları şeyleri yaptım demekten,olmadıkları kişiler gibi davranmaktan olsa gerek bir zaman sonra bu yalanlara kendileri de inanıcak kadar şizofren bir durumdalar!

Oysa ben,sıfat olarak sadece DARDA yı seçen, okul olarak önemsiz bir ayrıntı diye dile getiren(bilmek isteyenler için açık öğretim işletmedeyim),kazandığım para olarak 4 haneli demeyi tercih eden;yaşıyla,adıyla,sanıyla SIFATSIZ biriyim.EVET SIFATIM YOK!

YALANCI SIFATLILARDAN SA,YALANSIZ VE SIFATSIZLARDAN olmak daha iyidir bence.

Ben karagöz le hacivatın filmini,oyunlarından daha çok sevdim.Çünkü, filimdekiler birer masal kahramanıydı yani bireydiler,oysa oyundakiler sopayla oynatılan 2 kukla! ben oldum olası kuklalardan nefret ettim.Kuklalar başkaları tarafından yönetilen,başkalarının dediklerini yapan,başkalarının sözlerini söyleyen hatta başkalarının HAYATLARINI YAŞAYAN, ÜZÜLECEK VARLIKLARDIR!!!

Oysa birey olmanın farkında olanlar,masal kahramanı bile olsalar,herzaman takdir edilecek varlıklardır!!!

Dedim ya bu acayip şizofrenik kişiler belli bir zaman sonra kendi dediklerine inanırlar diye.Bu kuklalarda belli bir zaman sonra devamlı'benim isteğimdi' yada 'hür irademdi' gibi kelimeleri kullana kullana kendileri bile bu yalanlara inanırlar!!!

Bakın sakın yanlış anlamayın ben uzanamadığım ciğere mundar demiyorum!! ben ciğeri 3 kuruş etmez kişilere mundar diyorum ve bunu demeye herdaim devam edicem,çünkü ben buyum.

Karagöz ve Hacivat filiminde güzel bir replik vardı;

--Hacivatım,Bir sürü çocuğu olan ve bütün bu çocuklarını yavaş,yavaş öldüren kimdir? diye
cevap: ZAMAN dı!!!

Hakikaten zaman akıp gittikçe herşey ölüyor.Sadece canlılar değil bütün duygular,düşünceler hatta eyer çok zorlarsanız hatıralar bile ölüyor! Zaman geçtikçe insan salt benliğiyle karşı karşıya kalıyor ve bütün bu karşılaşma sırasında eyer ki 'keşke' demiyorsanız şanslı sayılırsınız...

Karagöz le Hacivat filminde başka bir replik daha vardı beni çok duygulandıran;

Ayşe hatun diyor ki;

--evet,madem bu kadar çok elveren oldu benimde erimi seçme zamanım geldi demektir.Karagözüm seni seçtim, adın gibi kara gözlü fakat mermer gibi ak kalpli olduğun için.

Üstteki repliğe yorum yapmaya gerek olmadığı için laf salatası yapmıycam.Ama sanırım bundan 1500 yıl önce insanlar daha doğruymuş...

Kimi zaman yazdığım yazılardan dolayı yada söylediğim sözlerden dolayı üzüldüğüm olur. Bu yazı da üzüldüklerim arasında.Fakat maalesef her satırına kadar kalpten inandığım için eklemeye engel olamıyorum.

BEN ARTIK HAYATIMDA KARAGÖZ GİBİ,HACİVAT GİBİ AYŞE HATUN GİBİ OLANLARI İSTİYORUM...

No comments: