Tuesday 24 July 2007

Seçim bir alışveriştir.

Hakikaten görünen birçok şey gerçek değilmiş sanırım.

Bu haftasonu yapılan seçimlerin sonucu gerçekten herkes gibi benide çok şaşırttı.Yani milyonlarca insanın sokaklara dökülmesine,başımızda bu kadar sözünü bilmez başbakan olmasına,Vergi kaçırmaktan ve evrakta sahtecilikten hakkında soruşturma açılmış bir maaliye bakanımız olmasına ve en komiği sorduğum 20 kişiden 15 inin bu adamlardan memnun olmamasına rağmen sonuçta görüldü ki,her 2 kişiden biri AKP ye oy vermiş.Açık açık konuşiim ben AKP ye oy vermedim.Bundan sonrada oy vericeğimi hiç ama hiiiç sanmıyorum.Ancak maalesef oy verdiğim partiyede oyumu vermek istemeden verdim.Neyse ne olduysa oldu ve önümüzdeki 5 sene bu hükümetle yönetiliceğiz.

Ben aslında siyasetten fazla anlamam.Ben pazarlama politikaları,marka tutundurması,marka tanıtımı,pazar araştırmaları gibi konulardan anlarım.Fakat görüyorum ki aslında günümüz türkiyesinde esas yapılan da tam bunlar.Çünkü ülkemizde seçim bir alışveriştir.Sizler bişeyi almak için oy verirsiniz.

AKP nin başarılı olmasının ve diğerlerinin başarısız yada en azından onlar kadar başarılı olamamalarının esas sebebi de işte tam bu nokta.

Bakın AKP neler yaptı;
15 yıl evvelden pazar araştırması yaptı ve pazarın merkezin sağında,islamiyetçi,avrupa görüşü olan bir parti ihtiyacı olduğunu anladı ve pazarı doğru segmente etti.Daha sonra çıkarıcağı ürün için,Halkın arasından hatta kasımpaşa gibi alt kesimden gelen,hafif kabadayı tarzıyla delikanlılığı vurgulayan bir lider seçip ambalajı tamamladı.Hatta ambalajında namaz niyaz hikayeleri ve şans eseri de olsa hapis cezası alan madur etkilerinide ekledi.

Yani pazar segmentasyonu tamam
Ürün Tamam
Ambalaj tamam

Geriye kaldı seçmen;
Aslında AKP nin bundan 15 yıl önce başlattığı bu çalışmalar LOVEBRAND diye tanımlandırılan marka tutkunluğu yada marka bağlılığı çalışmlarının en extreme örneği.Şöyle ki;

15 yıl önce yani 90 lı yıllarda trend;serbest piyasa,özel televizyonlar,yeniyeni başlayan kürt olayları,turizm ken.AKP 15 yıl sonrasını görerek o zamanın çocukları yani şu anın seçmenlerini kendi okullarında okuttu,kendi kitaplarıyla büyüttü,kendi yatırımlarıyla giydirdi yada ailelerine kendi paralarıyla yardım etti.Bütün bunları yaparken ideolojik bir anlam kisvesini giyerek de bütün bu yapılanları hayrına yapıyormuş imajı çizdi.

Yani müşteriyi yada bizim tabirle 'kralı' kendine bağladı

Fakat tabiki bütün bunları yapaması için gereken paraya da sahip değildi elbette.Bütün bu harcamalar için gereken parayı yatırımcılarından elde ettiki,bunlar da aslında gayet iyi tanıdığımız başbakan danışmanları,taşyapı,suryapı veya bunun gibi bir çok şirketler.Aslında zamanında AKP ye yatırım yapanların bugün aldığı paylar gerçekten karlı bir yatırım olsa da emin olun daha tam karşılıklarını alamamışlardır.Yani az çok pazarlama sektörünün içinde olan biri olarak söyleye bilirim ki bu tip yatırımlar %400-450 kar getirmezse rantable değildir.Yani burdan yola çıkarsak en az 10 sene daha bu adamların başımızdca durması lazım ki çıktıkları yola deysin.

Tabi bütün bu ürünü dağıtacak tedarikçiler yada dağıtım ağına da ihtiyaçları vardı ki işte bu nokta da.Fettullah gülen gibi öğrenim kurumları sahipleri yada Aydın Doğan gibi medya patronlarına bu işi yaptırdı.

Tekrar bakarsak

Pazar araştırması
pazar segmentasyonu
Ürün
Ambalaj
Yatırımcı
tedarikçi-dağıtım ağı

Çalışmalarını yaparaktan 2004 yılında piyasaya girdi ve bu başarılı çalışmasının karşılığını aldı.
Aslında iyi bir pazarlamacının yapması gereken bu hareketlerin başarılı uygulandığı takdirde satış patlaması yapacağı elbette belli.Çok benzerini aynı dönemde cem uzan da yapmak istedi ancak,müşteri güvensizliği ve iyi yapılandırılmamış alt yapı yüzünden aynı dönem meclis dışı kaldı.Fakat meclisin dışında kalırken bile aslında çok büyük bir başarı elde etmişti.

Peki 2007 seçimlerinde AKP bütün olumsuzluklara rağmen nasıl başarılı oldu?İşte tam bu noktada çok ama çok iyi pazarlamacıların ancak başarabileceği bir çalışma yatıyor.

'MARKA TUTUNDURMASI'

AKP zamanında ekonomi yalanlada olsa dolanlada olsa hep iyiye gitti şeklinde lanse edildi.İlk günden son saniye ye kadar enflasyon düşdü denildi.Bunun tabiki birçok sebebi var;IMF,ABD,Ermeni diyasporası,Saçma sapan bir TÜFE yadayoğun vergi bunların başında geliyor.

İkinci olarak tutarlılık;Başbakan külhan beyi,kabadayı ve dinci üçlemesinden hiç şaşmadı.'Ananı da al git' yada 'ulan' kelimeleri belki tepki aldı ama onu sevenlerce bu yapılması gereken en doğru hareket olduğu için seçmenlerini kaybetmedi.Herzaman agresifti,herzaman muhafazakar olarak tutarlılığını devam ettirdi.

Üçüncü olarak,heyecanlar,deneyimler yaşattı.Türk lirasından 6 sıfır atılmasından,At binen ve üstelik düşen bir başbakan olmasına,gergin tartışmalarda argo kullanmasından,hanımının baş örtü kullanmasına yada italyan dostum diyerek Berlisconiyi çağırmasına kadarbirçok farklı deneyim yaşattı .

Dördüncü olarak farklılık gösterdi.Her lider korumasız gezerek halk tipiyim dedi,o yüzlerce korumayla gezerek önemli kişiyim dedi.Her lider fakirim dedi,o zenginim diyerek beni seçerseniz çalmam dedi.Bütün liderler Sezeri destekledi O sezeri karşısına alarak ben ondan daha güçlüyüm dediki gerçekten seçilen atanandan güçlüdür.

Beşinci olarak reklam,tanıtım ve sponsorluk çalışmaları; bütün bu pazarlama faliyetlerini sürdürürken reklam,tanıtım ve sponsorluk faaliyetlerine hiç ara vermedi.Eski firması ÜLKER futbol,basketbol,yüzme,yelken,güreş gibi bir çok spor dalında sponsor olarak onu destekledi.Başbakan Kasımpaşa spora sponsor olarak yada Kemal Unakıtan Eskişehir spora sponsor olarak kendilerini tamamladı.Yaz ayında da olsa,sağlıksızda olsa kömür dağıtarak marka aşkını körükledi yada gazetelere ilan vererek ve yalan haber yaptırarak reklam çalışmalarını sürdürdü.Billboardlarda vardı,Sokaklarda vardı,Gazetelerde vardı,T.V lerde vardı,İnternette vardı.

Aslında pazarlamanın kurallarını harfiyen uygulaya bilen her insan bu başarılara ulaşabilir yani işin siyasetle veya politikayla fazla alakası yok!

En önemlesi NİŞ pazarlama yaparak,varolmayan yada varolsa bile doyuma ulaşmamış bir sektöre yöneldi.Ve bugüne kadar böyle bir ürün bulan her parti seçimleri kazanmıştır.

70-80 lerde yapılan kalkınma Ataklarıyla Süleyman Demirel
80-90 larda Serbest piyasa ekonomisi ve özelleştirmelerle Turgut Özal
90-2000 lerde çaresizliktende olsa gümrük birliği-AB oluşumu ile Mesut Yılmaz-Tansu Çiller
95-2000 arası namuslu akımıyla ve kıbrısın etkisi olarak Bülen Ecevit
2000-2010 Özelleştirme ve Ilımlı din le Recep Tayyip Erdoğan

Yukarda gördüğünüz kişilerin hiç birisi Siyaset yapmadı aslında.Hepsi pazarlama faaliyeti üstlendi ve bunu en iyi Özal ve Erdoğan yaptı.O yüzden dir ki onlar ezici oyla tek başlarına iktidar olabildiler.

Peki şimdi ne olabilir?
Bu hükümet iktidardaki 5 yıl boyunca yine yatırımcılarına kazandırmak için birçok yeri peşkeş çekecek,İhalelere fesat karıştırıcak.(yatırım nekadar büyükse faizi o kadar büyük olur)Bütün bunlar olurken eğer Mustafa Sarıgül CHP nin başına gelirse ve azda olsa halkın tepkisi devam ederse bu sefer de Mustafa Sarıgül patlıyacak.Ve emin olunda çok sağlam pazarlama stratejileri var.

Şimdilik Ürün segmentasyonu
-Yenilikçilik
-Genç Akım
-Atatürkçülük
-Cumhuriyetçilik
-Madurluk

Ambalajıysa
-Delikanlılık
-Yardımseverlilik
-Haksızlığa uğramışlık
-Çözüm üretkenliği
-Gençlik

Tabiki yatırımcılarının adını,tedarikçilerinin adını bilmiyoruz daha.Fakat onunda GS stadındaki proje veya Ayazağaya yapılan metro yada Nişantaşını tekrardan gözde bir mekan yapması gibi farklı heyecanlar yaşattığı bir gerçek.Şişlideki gayri müslim cemaatine ve cem evlerine yaptığı yardımlarla din konusunda herkese eşit.

Yani önümüzde Mustafa Sarıgül patlaması muhtemel.

MHP bu hükümet döneminde yaşayacağı olaylara bağlı olmakla beraber,70 lerden bu yana tam bir love brand olduğu için ve kalıp seçmeni olduğu için gelecek seçimlerde de kuvvetli bir rakip olacağı kesin.Ah bide yenilikçi ve genç bir ambalaj bulsalar ve eskisi gibi biraz daha saldırgan tavır sergileyerek gerilla pazarlama yapsalar oylarını 2 ye katlıyacaklar ama şu an için bu mümkün gözükmüyor.


DSP-ANAP-DP
Maalesef ne bir ürünleri nede bir ambalajları olmadığı için kaybedecekleri yüksek ihtimal.Umarım kandilerine doğrı bir pazarlama stratejisi çizebilirler.

Saadet partisi
O kadar çok isim değiştirdiler ki ne yaparlarsa yapsınlar yeni gelmiyecek tüketiciye.Ayrıca 80 lerine gelmiş 2 ambalajlada zaten yenilikçi olamazlar.Onlarda kepengi kapatabilir.

Önümüzdeki bir diğer NİŞ sektör Kürt sektörü.Fakat pazar payı küçük olduğu için 5 yıl sonra bu partiler en fazla mualefet yapabilirler fakat 10 yılsonrası için gerçekten ciddi bir ürün.Üstelik şimdiden pazar paylarını bölmüş durumdayken iyi bir stratejiyle başarılı olabilirler.Çünkü onlarda farklı ve değişik tatlar tattırıyor tüketicilere.

Genç Parti
Tamamen ölmüş bir marka olmasına rağmen,pazarlama gurusu denilebilecek bir başkan ve 5 yıl sonra kötü tarafları hatırlanmıyacak bir ürünleri var.Tek şanssızlıkları AKP ye zamanında ciddi anlamda saldırarak bütün yatırımcılarını ve likititelerini kaybetmiş olmaları.


PEKİ YA ÜLKE KONULARIMI?

O ULVİ KONULAR 2.İHTİLALDEN SONRA ZATEN DİĞER ÜLKELERE BIRAKILMIŞ DURUMDA.HER KİM GELİRSE GELSİN YAPILACAK ŞEYLER %90 AYNI KALICAK MAALESEF.HEEE SADECE BALI TUTAN DEĞİŞECEĞİ İÇİN PARMAĞI DA YALAYAN DEĞİŞECEK.

Bizler bu ülkede siyaset yapmak için amerikadan icazet almayan başbakan gördüğümüz zaman sa;İŞTE O ZAMAN BİZİDE DEMOKRATİKLEŞTİRMEK İSTEYECEKLER!


Yukarıdaki yazıdan sakın hiçbir partiye sempatizan olduğum anlaşılmasın.Ben oyumu kullanırken herzaman Atatürk cumhuriyetini,türk milletini ve din özgürlüğünü savunacağına ençok inandığım partiye oy verdim.Fakat maalesef şu ana kadar oyverdiğim hiç bir parti iktidar olamadı!

Sizler parmağınızdaki çıkmayan boyaya bakarken şunu unutmayın lütfen.Hayatın her anlamında tüketicisiniz fakat siz nederseniz deyin pazar şartları aşırı derecede değişmez!!!

No comments: